Giriş Yap

Firkete Hesabına Giriş Yap


Oyundan hayata...

 

 

Uzun bir tatil sonrası eğitim dönemi, geçtiğimiz pazartesi, ilk okul birinci sınıfların oryantasyon programları ile başladı. Geçtiğimiz perşembe ise tüm yurtta öğrenciler için zil çaldı. Bu yıl okul heyecanını yaşayanlar arsında ben de varım pelinsuyla birlikte.İlk gün hiç unutulmaz ve daima hatırlanır. Tören oldu,bir kaç saat derse girdiler, tamam, ,''hadi artık eve gidelim''. Okul, bu kadar şimdilik onlar için. Hala oyun dönemindeler, okula geçici geldiklerini düşünüyor bazıları, bazısı da  ilk günden çok hevesli. Minik kalpleri çok hızlı atıyor sabahları bir kaç gündür. Bana çok güzel ve masum geldi, bu ilkokul deneyimi sizlerle de paylaşmak istedim.
Öğretmen, her seferinde tuvalete gidemeyeceklerini, sadece zil çaldığında bu ihtiyaçlarını giderebileğini söylemiş. Bizimkisi de çişi geldiğin de, ''öğretmenim zili çalar mısın? tuvalete gitmem gerek'' demiş. Öyle ya; zil çalınca bu ihtiyaç giderilecek, tutmanın ne anlamı var? öğretmen çalar zili oda bir koşuda gider. Farkında değil kuralların, kurallar ona uymalı diye düşünüyor. Aslında okulda keyifsiz ve sıkıcı bir yer onlar için. Düşleri kıran, oyunları bozan bir yer. Çocukluk bir güç gerçekte kendini özne kılabilmek için, ama yetişkin olmayı öğrenmez ve oyunu kuralıyla oynamazsan da yenilirsin. Hayatın oyunuyla, oyunun hayatı arasında bir açmaz var. Nasıl şekil verirsen o şekle girer, oyun hamuru gibidir cocuk. Bazen yumuşar; cıvık cıvık olur, istediğin hale getirmekte zorlanırsın. Bazense sertleşir, hiçbir şey yapamazsın. Onun kalıbına uymak zorunda kalırsın. işte en kötü noktası da burasıdır. Onun için ne çok fazla oynamak ne de oynamamak gerekir ince bir çizgisi vardır çocuğunda hayat gibi. Bir çocuk için önce hayat oyundur, hep başkalarının rollerini oynarlar, çöpten adamları, oyun arkadaşları vardır. Hayatın oyununa ilk adımı ilkokul birinci sınıf, artık kendi rolünü oynamaya ilk adım. Bu durumda artık çöp adamların yerini gerçek Ayşe ve Ali'ler alır, kitapta ki masal kahramanları değişiverir birden ve artık gerçek oyun başlar. Oyunun tek yöneticisi vardır artık, o da sonuna kadar inandıkları ve güvendikleri ilkokul öğretmenleri. Minik bedenlere, şekli veren sihirli değnek gibidir ilkokul öğretmenleri, tüm yaşamı etkiler; sevgisi, ilgisi ve verdikleri. Değeri paha biçilmez. Görevi hiç de kolay değil. Tüm öğretmenlere sabır ve kolaylık diliyorum. Bu oyunda miniklere zihin açıklığı ve başarı velilerimize de aynı sabrı ve kolaylığı. Zihinleri, yıl boyunca açık olsun, tüm çocuklarımızın...

 

1 1 1 1 1 1 1 1 1 1

Yorum Yaz...