Giriş Yap

Firkete Hesabına Giriş Yap


Bu Erkeklerden Uzak Durun !

Bu Erkeklerden Uzak Durun !İşte karşınızda buluşmaları sıkıntıya hatta kâbusa döndüren senaryolar...
İşler yolunda giderse ve hoşlandığınız insanla buluşmayı başarırsanız, kendinizi doğru ifade etmeye çalışırsınız. Ortak noktalarınızı bulursunuz, o insanla rahat edip edemediğinize ve iyi vakit geçirip geçirmediğinize dikkat ederseniz.

Her iki taraf da buluşmadan zevk aldıysa ve sıkılmadılarsa birbirleriyle görüşmeye devam ederler... Fakat bazen bu buluşmalar kabusa dönebilir!

Karşınızda buluşmaları sıkıntıya hatta kâbusa döndüren senaryolar:

Erkek buluşmak için gereğinden fazla ısrar ediyor. Hatta yalvar yakar oluyor. "Hayır"ı cevap olarak kabul etmiyor. Sırf kurtulmak için "Evet" diyorsunuz ve gece boyunca sıkıntıdan patlıyorsunuz.

Siz de onunla buluşmak istediniz, ancak gördünüz ki adamın elle tutulur bir tarafı yok. Kabalığını sergilemekten adeta zevk alıyor. Garsonlara kötü davranıyor, hesabın yüksekliğinden şikayet ediyor. Gece boyunca cep telefonuyla konuşuyor. Sofra adabı da felaket. Çok pişmansınız.

Buluşma boyunca sizi konuşturmuyor. Soru sormuyor ve sizi hiç merak etmiyor. Sürekli eski sevgililerini kötülüyor, kötü esprilerine gülmediğiniz için bozuluyor. Espri yapmadığı zaman da ya başka insanların başarılarına çamur atmakla ya da kendini övmekle meşgul. Sanki sessizlik yeminini yıllar sonra bozmuş gibi anlatıyor. Esnemenizi görmezden geliyor.

Gece boyunca gözlerinizi dekoltenizden ayırmıyor. Konuşurken göz teması kurmak yerine göğüslerinize konuşuyor. Sürekli etraftaki diğer kadınları kesiyor ve haklarında edepsiz yorumlar yapıyor. Kendini dayanılmaz derecede çekici buluyor. Masum bir iyi geceler öpücüğüyle yetinmeyeceği çok açık. Sizi yatağa attıktan sonra ertesi gece nasıl başından def edeceğinin hesaplarını yapıyor şimdiden.

Buluşmaya en pahalı saati ve üzerine boca ettiği pahalı erkek parfümüyle geliyor. Sözü ikide bir pahalı spor arabasına getiriyor. Gittiği tatilde kaldığı otelin ne kadar lüks olduğunu anlata anlata bitiremiyor. Size gösteriş yapmak için en pahalı şarabı açtırıyor ama geri gönderiyor. Oysa konuşurken göz teması kurmaktan bile aciz. Daha da fenası Blackberry'sini kurcalayıp duruyor.

Sanki bin yıllık karısıymışsınız gibi her şeyinize karışıyor. Durmadan bir şeylere müdahale ediyor: "Bu elbiseyle üşümüyor musun?", "Bu kadar şarap içmesen diyorum, başın ağrıyacak", "Dikkatimi çekti de, makarnanın üstüne tatlı ısmarladın. Şişmanlamaktan korkmuyor musun?" Bir yandan da sizinle ilgili gelecek planları yapıyor: "Sence nasıl bir anne olursun?”

Durmadan iltifat ediyor. Durmadan sizi övüyor. Sizinle karşılaştığı için ne kadar mutlu olduğunu söyleyip duruyor. Aşırı duygusal ve size âşık olduğunu sanıyor. Bakışları baygınlaşıyor, evlenme teklifi etmesi an meselesi. Korkuyorsunuz. Alkole hiç dayanıklı olmadığını da keşfediyorsunuz, gözünüzün önünde pelteleşiyor.

Saçları yağlı. Tırnakları kirli. Pantolonu ütüsüz. Gömleği lekeli. Ayakkabıları boyasız. Üstelik durmadan sızlanıyor ve hemen hemen her şeyden şikâyet ediyor. Kendisiyle ilgili en mahrem detayları anlatıyor. Anlattıklarından rahatsız olduğunuzu anlamak bir yana, sizin hayatınızdaki özel detayları da bilmek istiyor. Hala annesiyle yaşıyor, hesabı ödemeye parası çıkışmıyor.

Masaya oturduğunuz andan itibaren sizi eleştirmeye başlıyor. Hep tek kaşı havaya kalkık bir vaziyette dinliyor, her an hesap soracak gibi duruyor. Söylediğiniz her şeye karşı çıkıyor. Küçücük bir fikir alışverişini bile tartışmaya dönüştürüyor. Bazen de espri yapma zahmetine bile katlanmadan açık açık alay ediyor. Ses tonunu kontrol edemiyor. Sadece sizinle değil, sudan sebeplerle garsonlarla da tartışıyor. Sayesinde havadaki gerilim bıçakla kesilecek kadar yoğunlaşıyor.

Siz de yukarıdaki korkunç randevulardan birini yaşadıysanız, o erkekle bir daha görüşmemenizi tavsiye ederiz. Aksi halde kendinizi katlanılmaz ve muhtemelen uzun sürmeyecek bir ilişkinin içinde bulursunuz.
1 1 1 1 1 1 1 1 1 1
#

Yorum Yaz...