Evlilik (!)...

Herhangi bir nedenle aynı çatı altında yaşamak isteyen iki insanın,bu birlikteliğe resmi bir statü kazandırmak için başvurdukları en gözde metoddur... genelde iki insanin - ki genelde bunlardan birisi dişi, ötekisi erkişi olur - tanıştıktan bir süre sonra ihtiyaç duydukları bir kurumdur.
Temelinde çok çok farklı etkenler bulunur... örnek vermek gerekirse, klasik bir erkek için; iyi yemek, temiz ev, her gece sevişilebilecek bir beden, çocukları doğurup bakacak bir varlık olması gereğidir evlenmenin nedeni.. Bu ihtiyacı sorunsuz giderebilmek içinde, el değmemiş (balta girmemiş, orman misali) bir yar aranır beyimize... Genelde anneler arar, bulur... baş göz edilir oğlumuz... Çoğu zaman görücü usulü ile olur... menşei şüphelidir zaten bu tabirin. Düşünsenize, görücü usulü... kim görüyor, niye görüyor, belli değil.. aslında bakarlar, görmezler, oda başka mesele...

Klasik bir kadın içinse; çalışmadan yaşamasını sağlayabilecek kadar parası olan, eline yüzüne en azından bakılabilir, evi -arabası  olan bir varlık sayesinde- hayatını sıkıcı evinden kurtarma ihtiyacıdır kendileri, şu evlilik denilen nesnenin.. Hanım hanımcık kızımız evinde oturur, oğlu olan komşu anneler kızımızı görür beğenirler, sonra gelir oğullarına isterler... bir zardır evliliğin temeli, oda sağlamsa değme keyfime..

Ve fakaaat,bu değildir evlilik.. aşkın eseridir... toplumsal değil, kişisel bir ihtiyaçtır evlilik... toplumsal baskılarla, illa olması gerektiği düşünüldüğü için olan, çıkar ilişkilerine dayalı olup, kıçı kırık bir deftere atılan 5 imza (şahitler, memur ve müstakbel kurbanlar), takılan iki halka ile resmileşen, ne varsa giymiş gelmiş bilimum eş dostun attığı göbeklerle kutlanan, orgazmsız sevişmelerden ve ışığı gören geliyor misali doğan bebelerden ibaret bir metod değildir kendileri... Nedir o zaman?

Evlilik bir paylaşımdır.. Evlilik bir ömrü paylaşmak için içilen bir anddır.. Dönüşü olmayan bir yoldur evlilik.. bunu Böyle görmeyen veya bu yola yanlış partnerle çıkan kişiler için sonu boşanma olan bir hatalı adımdır... Ama birbirini seven ve sayan insanlar için, hayatın ta kendisidir... Dürüstlük, güven, saygı, sevgi ve nezakettir bu kutsal birlikteliğin temeli... Bütün bu temelleri yaratan etkense tabiki aşktır.. Yürekten edilir sadakat ve ölüm bizi ayırana kadar yemini... Ederi 1000 TL iki altın halka değildir bu iki kalbi birbirine bağlayan... Aşktır... O halkaları çıkartıp atmak mümkündür ama gerçek aşkı söküp atamaz kimse kalbinden...

Evlilik, temeli gerçek aşk olan, dünyanın en eski ve en köklü kurumudur.. Değerini bilen ve bu yola doğru insanla çıkan kişiler için..